17 Eylül 2016 Cumartesi

Okka Bebe

Güm diye gümledi hava
Geliverdi Okkabebe dünyaya
Terminatör'den halliceydi
Kalkanları devredeydi
Kuşlar göç etti o gelince
Bal gibi şaraplar karıldı
Sekiz tane semiz koyun kesildi
Adaklar sunuldu tanrılara
Alternatif evrenden çökeyazdı dünyamıza
Okkabebe geldi dünyaya.

Ağzına sıçayım senin Okkabebe
Okkabebee Sikkobebee
Okkabebe çaysız ne yapacak
Çaaay çay olmadan yaşayamıyorum (Nakarat x 2)

Koro susmuştu. Herkes işine gücüne kaldığı yerden devam ediyordu. İnsanlar günde 3-4 saatini yolda geçiriyor, sevmedikleri işlerde yeterli olmayan maaşlarını alıp, ellerinde telefon, diğer insanların dışı parlatılmış hayatlarına bakıyorlardı (ulan amma ağır oldu bu). Allah belasını versin yine mi yurtdışına çıkmış mna koyduğumun çocuğu diye düşünen bizler, duyularımızı körelten dış dünya yüzünden hiçbir şeyin farkında değildik.
Oysa Okkabebe adında birisi an itibari ile dünyamıza geçiş yapmıştı. İzzet Yıldızhan'ın "birisi" adlı şarkısı eşliğinde hayatlarımıza devam ederken, Okkabebe bir dağın başında dans ediyordu.
Okkabebe alternatif evrenlerden birinden kendi isteğiyle dünyamıza gelmişti. 35 yaşındaydı ve hala ailesi ile yaşıyordu. Okkabebe alternatif evrende pezevenkti yani bir nevi iş adamıydı. Uzmanlık alanı yoktu. Terlik ve deniz yatağı imal ediyordu ve bedavaya her isteyene veriyordu terlikleri. İşte o böyle biriydi. Arkadaşı hem var hem yoktu. Bir zamanlar arkadaşlığa çok önem verir ve bir arkadaşına gitti mi en az 4 gün kalırdı. En sevdiği şey dans etmekti ve dansını yaparken insanların içi utançla dolardı. Onu çok severlerdi. Onu en çok seven kişi ise babasıydı. Bütün dans figürlerini Okkabebeye o öğretmişti ve bu dansa kendinden bir şeyler katmasına asla izin vermemişti.
Dağın başında dans eden Okkabebe, terliklerini geri ayağına giyerek taksiye bindi. Parası olmadığı için geri indi. Biraz yürüdü ve az ilerde içi para dolu bir çanta buldu. Onu almadı ve dans etmeye başladı. Dansı bittikten sonra kendine çay içmek için bir kıraathaneye girdi. Çaysız yaşayamazdı. Çay söylemişken okey oynamaya başladı ve emmilerden üttüğü paralarla bütün kıraathane sakinlerine çay ısmarladı. Bedava çay içen dayılar Okkabebeyi gönülden alkışladı.
Dışarı çıktığında bir sahaf gördü. Kitapları karıştırırken bir tanesinin arasında 1998 yılına ait bir uçak bileti buldu. Uçak biletinin sahibini bulmak gibi bir amaç edindi. Onun geldiği gezegende bilişsel evrim bize göre daha üst sınırdaydı. Bileti koklayarak sahibini bulabilirdi. Ancak sonuç oldukça hüzünlüydü çünkü biletin sahibi artık yaşamıyordu. Ancak akrabalarına ulaşabildi. Bileti onlara verdi ve ağlamaya başladı. Ne yapacaklarını bilemeyen akrabalar ise onu içeri davet ettiler. Ama o girmedi. Yine dans etmeye başladı. Utançla karışık bir acıma duygusu yaratarak dansını bitirdi.
Kendine yaşayacak bir yer bulmalı ve ölene kadar da orada yaşamalıydı. Evlere bakarken bir kiralık ilanı gördü. Emlakçı evi gezdirirken çaysızlıktan kurumak üzere olduğunu farketti. Emlakçıyı da alarak markete gitti. Aldığı çay paketi ile kasaya doğru yürürken bir anda kafasına konfetiler yağmaya başladı. Kendiyle gurur duyan Okkabebenin ise aklına babası geldi ve dansına başladı. Marketin 1 milyonuncu müşterisi olduğu için ona ömür boyu çay ve hediye çeki vererek tebrik ettiler. Bu hediye çekini emlakçı aracılığı ile ev sahibine veren okka bebe yeni evine taşındı ve çayını demledi.
O sırada koro devreye girdi;
Okka bebe, ne hoş ettin taşınarak yanımıza
Boğazla iri yarı boğaları, sun tanrılara
Canın isterse et dansını, onurlandır babanı
Sen bizdensin artık, kal burada sağlıcakla

Okkabebenin dünyamıza geldiği gün bizler için yazının, dilin veya ateşin icadı kadar önemli bir olaydı ancak hiçbirimiz bunun farkında değildik. Bundan yüz yıl sonra Okkabebe dansı Macarena dansı kadar ünlü olacak ve adına heykeller dikilecekti. Oysa o bunların hiçbirini amaçlamamış olacaktı. Evrilmeye yine yanaşmayacaktık. Üzerinde Okkabebe olan tişörtler giyecek ancak para dolu çanta bulduğumuzda ahlaki ikilem bile yaşamadan o paraları çatır çatır harcayacaktık.




4 yorum:

  1. Okka bebe :))) ama tamam da neden Okka? Çok iyiymiş

    YanıtlaSil
  2. Niye mi okka? Bilmiyorum ailesi o ismi vermiş ona o yüzden.

    YanıtlaSil