10 Kasım 2014 Pazartesi

Metrobüs ve Ölüm Yadigarları


İşte yine, yeniden Zincirlikuyudaydım. Evrimsel olarak güçlü olanın hayatta kaldığı gerçeğini her gün aynı saatlerde yaşıyor ve bu konu üzerinde bir saniye olsun kafa yormuyordum. Sadece içgüdülerim ön plandaydı, ez ya da ezil. Böl ve yönet. Sana tokat atana öbür yanağını dön. Gerekirse deden yaşındaki adamın dermansız dizleri yüzünden kapamadığı koltuğu kap, evde çoluğu çocuğu BİR KAP SICAK ÇORBA bekleyen teyzelere omuz at. Bunlar zerre s.kimde değildi. Gtümü o koltuğa koyduğum anda haklı bir gururla geride kalan, can pazarı yaşamaya mahkum olan diğer insanlara bakıyordum. Kibir benim en büyük günahımdı. Yatacak yerim yoktu. Fakat o gün, benden daha genç ve genetik sağlamlığı bakımından hayatta kalması gereken bir grup insanla metrobüse binmiştim. İşte bu sefer muzaffer bakışları ve haklı gururu ile oturdukları yerden caka satan onlardı. Artık ayakta seyahat eden yaşlı amcalar, yukarıdan onların cep telefonuna gelen bildirimleri ve mesajlarını okuyorlardı, benimkileri değil. Ben poşetli teyzeler ve montu yağmur yemekten ve sigaradan dolayı burcu burcu kokan insanlar ile etten duvar örüyordum bu sefer. Güneşin geldiği koltuğu yanlış hesapladığım, toplu taşıma ile olan ilk imtihanlarımdaki gibi aciz ve teslim olmuş durumdaydım. 
Tam bu esnada bir şeyin üzerine bastığımı farkettim. Bastığım şey ayaktan başka bir şey olamaz derken bunun bir değnek olduğunu farkettim. Etten duvarı biraz zorlayarak bu değneği yerden aldım ve bir süre boş boş baktım. Üzerinde mürver asa yazıyordu. Daha doğrusu biri bunu rotring kalemle üzerine kazımıştı. Atalarımız çok güzel bir şey söylemişler insanın başına ne gelirse ya meraktan gelir ya da yraktan. Fazlasıyla gerçeğin içindeydim, her gün çekmem gereken metrobüs çilesi beni gerçek dışı olan her şeyi olanca saflığıyla kabul etmeye zorluyordu. Elimdeki mürver asa gerçekten Harry Potter'daki mürver asaydı bana göre. Merak ediyordum gerçekten de bir Muggle olarak bu asayı kullanabilir miydim acaba. Evet kullanabilirdim. Son derece tırt bir maceranın içindeydim. Etrafım her zamanki gibi teyzeler ile sarılmıştı. Çünkü teyzeler metrobüse bindikleri zaman eğer oturamamışlarsa oradaki en genç hemcinslerinin yanında öbekler halinde yer alırlar. Bu da onların hayatta kalma stratejileridir. Asayı montumun cebine koydum ve incirli durağında indim. Bu benim metrobüse son binişimdi. Accio görünmezlik pelerini diye elimde asa ile herkesin şaşkın bakışları arasında accio, çağırma büyüsü yaparak görünmezlik pelerinini ve ardından da diriltme taşını çağırdım. Pelerin ve diriltme taşı güngören semalarından uça uça geldi ve ölüm yadigarlarına son derece gerizekalı bir yöntem ile sahip oldum.  Bir süre düşündüm, bu malzemeler ile aslında dünyayı bile kurtarırım diye ama dediğim gibi kibir benim en büyük günahımdı. Sadece kendi isteklerim doğrultusunda kullanmaya karar verdim ölüm yadigarlarını.
Hayır bu benim metrobüse son binişim değildi. Bazı yaşanmışlıklar öyle ölüm yadigarıyla madigarıyla çözülmez. Accio Vatan Şaşmaz diye Vatan Şaşmaz'ı çağırdım durağa. Vatan şaşmaz, yüzünde o hepimizin aşina olduğu "çok yakışıklıyım, hepinizi yakışıklılığımla sker atarım" ifadesi ile havada süzülerek durakta indi. Vatan Şaşmaz'ın özel şoförünü reddedip ütopik bir metrobüse bindiği reklamını bütün metrobüs kullanıcıları olarak en içten küfürlerimizle izlemişizdir. Saçlarını yepil yepil sallayarak bomboş metrobüse binip, yüzünde o mendebur ifadesiyle yolculuk eder. Oysa kimin saçı yapılı kalabilir o metrobüste? Kimin yüzü açma gibi güler Vatan Şaşmaz kadar. Vatan Şaşmazlığından utanmadın mı bre dürzü ? Diye haykırdım, evet. Sonra mürver asanın gücü ile Vatan'ı havada uçurarak metrobüse diklemesine soktum. Halkı kandırmanın cezası olarak Vatan bundan böyle ömür boyu metrobüs kullanmak zorundaydı. Hala da gülüyordu ipne. Çünkü şaşkınlıktan accio büyüsü yapmadan önceki ifadesi donup kalmıştı.
Bunlar için ölüm yadigarlarına ne gerek vardı, bir tek boynuzlu at kılı olan ceviz ağacından yapılma asa da işini çözerdi diyebilirsiniz. Olmuşken tam olsun. Ya voldemort gelir de yamultursa. Şakaya gelmez bu işler abi. Yadigarsız olmaz. Diriltme taşını ve pelerini de kendi şahsi amaçlarım için kullanacağım. En güzeli de pelerin değil mi sanki.