23 Kasım 2010 Salı

Ben mesela Sıçarım mesela yine de senden kaçamıyorum!

Psikoloji öğrencisi olmamın şahsi bir şekilde kaymağını yediğim şu günlerde, kendimle ilgili farkına vardıklarım garip bir buhran yaşatır oldu bana. Az evvel, Athena'nın son çıkan albümünün "arsız gönül"  şarkısını dinlemeye başladım. Müzik güzel, klibi de sevdim filan ama içimde inanılmaz bir sıkıntı oluşmaya başladı. Ulan, athenayı severim de.
Bikaç saniye şarkıyı filan dinlemeyip düşüncelere daldım, athenadan utanıyordum. 
Ortaokul zamanında Athena ve Kargo en sevdiğim iki gruptu daha o zaman müzik yelpazemi genişletemediğimden Şebo, teoman, kargo athena rhcp bide crazytownla nickelback dinliyodum. (o dönemin ergenleri bilirler crazytownın o dönemde ne ulvi grup olduğunu,butterfly diye bi şarkısı vardı, azcık rock müzik dinleyen yada dinlediğini sanan herkesin dibi düşmüştü :D) Liseye yeni geçtiğim dönemde hazırlıkta platonik aşkların ivedi bir biçimde ortaya çıktığı o taze çağlarda, athena'daki gökhan benim sevdalımdı. Hazırlık sınıfı olduğum için birazcık ingilizcem olmaya başladığından daha çok yabancı müzik dinlemeye başlamıştım. Özellikle Nirvana hastası bi insan haline geldim o dönemde, ki hala öyleyim. Ancak Kurt Cobain ölü olduğu için mi artık ona platonik aşık değildim. Athena da güzel albümler yapıyodu o sırada, gerçi athenanın çoğu albümü güzeldir bence. Skalonga mesela enfesti. Bi de ben Athena'nın şu an piyasada olmayan "one last breath" diye bi albümünü bulmuştum, bu ilk albümleriydi punk/ska tadında bi çalışmaydı. Çakmanın çakmasıydı o kaset ama kıymetlim gibi saklıyodum filan. Gökhan hala benim sevdalımdı
Benim hazırlık sınıfında olduğum sene (yaş 14-15)bir gün bütün aile cümbür cemaat Akmerkez'e gitmiştik. Ben de bir hafta  önce diş etimden kist aldırmıştım ağzımın içi boydan boya dikişliydi yüzüm de şişti. Akmerkezde salınırken birden bire Athena Gökanı gördüm. Ananıskii diye bi feryat koptu içimde. Slow motion bir şekilde adeta havada süzülerek yanına gittim. Ve dedim ki, "niye one last breath gibi bir albüm yapmıyorsunuz, daha geniş kitlelere hitap etmek için mi?"Geniş kitle ne lan!!  Adeta bir medya maymunu gibiydim o an. Gökhan'ın suratındaki tşşak geçme ifadesini derin bir biçimde hissedip o an hayattan yıldırım hızıyla soğudum. " evet öyle istedik" gibi bişey dedi. Sonra yanyana durduk annem fotoğrafımızı filan çekti. Ama Gökhan görgü kuralları çerçevesinde hareket ettiği için birşey demiyordu, sadece yüzünde bastıramadığı bir taşak geçme ifadesi vardı. Elimde bir mikrofonum bir de hey girl dergisi yaka kartım eksikti. İşin ilginç yanı ben one last breathi sevmemiştim bile, toplasak 2 kere bile dinlememişimdir. Sırf cool olmak veya ulan ben sizin ciğerinizi bilirim şekline bürünmek için öyle bir laf etmiştim.
Uzun süre bu olayı unutmaya çalıştım hatta Gökhanla olan fotoğrafımızı bulamayacağım biyere sakladım. Seneler senesi de arada kulağıma Athena müziği geldiğinde bir iç sıkışması ama bu olayı kafamdan sildiğim için "ben athenayı severim de niye bu hissiyat" sorusu vuku buluyordu. Athenayı bilinç altımda "ergenlik mallığı" diye kodladığım için olabilir. Ergenlik döneminde yapıp da hatırlamadığım tüm mallıklar sanki Athena ile athena müziği ile bütünleşmişti.
Sonraki yıllarda Athena'nın nirvana coverina bok atıp bi nebze rahatlamıştım.
Ama şimdi farkındayım, Athena candır canandır. Saklamanın bir alemi yok, ergenken herkes maldı.
Dinleyelim şimdi,
http://www.youtube.com/watch?v=uURcPFjODyU