12 Mayıs 2016 Perşembe

28 Yaşında küfür etme çabam

Bu yazıyı ana avrat söverek yazmak istiyorum. Bu gün kibarlık sınırlarımı ortadan kaldırıp yeni denizlere yelken açmak istiyorum. Çünkü reşit olalı tam 10 sene oldu ve bir grafik oluştursam küfür etme oranım seneler içinde %99 azaldı. Kar zarar grafiğini de paralel çizsek dümdüz bir çizgi çıkar, küfür etmek kadar güzeli var mı mna koyayım? Oh ilk böyle başladım hadi bakalım.
İstemiyorsan niye küfür ediyorsun etme lan diyenlere şunu diyeyim: çok istiyorum ama edemiyorum. Bu döngüyü kırmak istiyorum. Bunu sktirboktan bir otobiyografik hikayemi aktararak gerçekleştirmek istiyorum. Küfretmekten hoşlanmıyorsanız sktirip gidebilirsiniz(ne alakaysa). Neyse Küfür içten gelmeli.
10 sene önce reşit olacağım diye çok mutlu hissediyordum kendimi. Çünkü benim için reşit olmak demek raken koka filan gidebilmek demekti. Bara girebilmekti. Oy kullanabilmekti. Bu kadar yani. 10 senedir hiçbir skim anlamadığım bütün bu eylemlerin hepsini gerçekleştirip durdum. Ancak bundan tam 10 sene önce reşit olacağım diye kabıma sığamayarak bir parti tertipledim. My sweet 16 kızları gibi, al al yanacıklarım, kendi suretimin olduğu bir pasta ve birbirinden alakasız 15-20 adet ergeni bizim eve davet ettim. Bu ergenler benim o sırada arkadaşımdı. Hepsi birbirinden gerizekalı ve malın önde gideniydi. Bu arada 4-5 kişiyi konu dışı bırakayım da ayıbolmasın... Bak hala ya. Abi ne oldu bana ya yıllar içinde? Milletin yanlış anlamasından ne çekinir olmuşum ya. Neyse bu ipnelerle biz buluştuk bizim evde, ve ondan sonra olanlar oldu. Milletin içindeki pis sapık bir anda ortaya çıkıverdi. Balkondan bira şişeleri atanlar, kucaktan kucağa gezenler, "mete s.k beniiiiiiii" diye feryat figan bağıran bir mal, ona korku içinde bakan bir Mete, kızı tokatlayan başka bir arkadaş, kafasını suya sokan başka biri, ayak fetişisti olduğunu anlatan başka biri ve elinde süpürgeyle evde mal gibi onların pisliklerini temizleyen ben. Yardım edenim de vardı ama sanki herşeyi kendim yapmış gibi hissediyorum. 10 yılın neyse ki kafamdan sildiği diğer birbirinden korkunç şeyin vuku bulduğu o boktan gün. İşte o gün 18 yıldan sonra deneyimleyerek öğrendiğim, hele de ortamda alkol varsa nerde çokluk orada cidden bokluk olduğuydu. Afedersiniz ama ne lüzum vardı bu kadar ipneliğe? Gerçi ibne dediğin en fazla hemcinsiyle yakınlaşır, bunlar benim ebemi ziktiler o gün. Bir türlü bitmeyen günün sonunda bir saat de sırf annemden zılgıt yememek için ev temizliği yaptım ve reşit olduğum parti böylece sonlanmış oldu. Cidden yapılan en büyük götlüktü galiba bu bana. Tamam çoğu insan birbirinden alakasızdı ve yeni tanışıyordu da ulan bu anı mı beklediniz hepiniz ya? Şimdi mesela o 20 kişiden iki belki üç kişi hala hayatımdadır, neyse ki.
O gece girdim yatağıma ırgat gibi çalışmış olmanın verdiği yorgunlukla kuyu gibi bir uykuya daldım. Aradan on sene geçti ve 28. doğum günümde üzerimde güzel bir elbise, yanımda uzun boylu yakışıklı biri ve biz el ele tutuşmuş akşam üstü sokakta yürüyorduk. Sonra bir tiyatro salonuna girdik ve beraber en önden Hamleti izledik. Eve gittiğimde yüzümde bir gülümseme, içimde bir mutluluk, metroda akbil makinesi tarafından "DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN" diye yüksek sesle doğum günümün kutlandığını hatırlayıp daha da gülerek ve sevdiğim insanları düşünerek bebişler gibi uyudum amk. A me ka. Son kelimeye ulaştığımda "küfür etcektin ya lan" diye uyardı beni beynim. Ben neden küfredemiyorum aslında şimdi anladım. Çünkü küfürler çok cinsiyetçi. Amına koyayım ne mesela ya, orospu çocuğu, ibne, götveren bak hepsi komik ama çok kadınlara yönelik değil mi? Ecdadını sikeyim belki bir nebze daha unisex bir küfür. Onu da ejdat olarak söylemek daha hoş. Kafamı skeyim ya amma düşünüyorum ben de. Artık yapacak bişey yok, vurup kafayı uyuyayım bari.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder