12 Mart 2014 Çarşamba

Çok özür dilerim

Bu sabah Berkin Elvan'ın ölüm haberini alınca, kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım. Sonra yine hıncımı alamadım twittera bişeyler yazdım. Öyle geçmeyen bir hüzün ve kızgınlık ki ne yapsam kime ne desem geçmiyor bi türlü. Bünyemden atamıyorum şu korkunç hissi.

Ekmek almaya gitmiş veya gitmemiş, ne fark eder. Ah be yavrum, erimiş gitmişsin 269 günde. 16 kiloya düşmüş, direnmiş ama olmadı işte. İnsanın içini acıtıyor, fakat kendimi suçlu hissediyorum sanki elimden bir şey geliyor da onu yapacağım ve bu suçluluk duygum geçecek gibi. Ama onun ne olduğunu bilmiyorum. Geri gelmeyecek tabi ki Berkin, ve ölen diğer genç insanlar. Hayatlarını verdiler. Bundan önemli ne olabilir ki?

Benim büyük veya küçük kardeşim yok, birini kardeş gibi sevmek nasıl oluyor pek bilmiyorum. Sadece tahmin ediyorum. Sanki öyle bir his yarattı bende, gencecik yaşında kardeşim polisin attığı gaz fişeği ile başından vuruldu ve 270 gün komada kaldı, sonra öldü sanki.

Yok, olmuyor geçmiyor bu his. Geçmesi için çok büyük olayların olması lazım. Katillerinin de ettiklerini bulması lazım. Umarım başka kardeşlerimizi de kaybetmeyiz ve içimiz yanmaz artık böyle.

Kalbimde olacaksın, ben hiç unutmayacağım seni. Başka ne denilebilir ki. Ne desem sanki saygısızlık gibi artık şu noktadan sonra. Borçluyuz biz artık sana.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder