31 Ocak 2012 Salı

Güzeller güzeli Ceyhun

Aslında yazacağım şeyler sadece Ceyhunla ilgili değil ama olsun, başlık olarak güzel durdu.
Kar yağdı ya şimdi, kafayı sıyırdık. Deniz aradı "abi kartopu" dedi kendimi nasıl dışarı attığımı bilmiyorum. Cümlesini bitirmesine dahi meydan vermedim. Deniz, Ceyhun ve ben kafamıza birer yılbaşı şapkası takıp, karlarla haşır neşir olmaya elverişli olan parka gittik. Yılbaşı şapkasını da en son geçen sene takmıştım hiç kullanmıyoruz diye düşünerek yanıma aldım, sorgusuz sualsiz geçirdiler berelerinin üzerinden. Parkta naylon poşetle bayır aşağı kayarken insanların bakışlarına aldırmadan şuh kahkahalar atıyor, havada moleküllerine ayrılan kartopları fırlatıyorduk birbirimizin kafasına.
Capri sun aldık içtik sonra, yerden bi tane dal bulduk onu da gittiğimiz her yere götürdük. Yine sorgu sual yoktu. Hiç bir davranışımızın mantıkla, beyin gelişimimizle veya edindiğimiz herhangi bir ilke ile alakası yoktu ama sorgulamadık. Sanki her gün bunu yapıyormuşuz gibi, kafamızda (berenin üzerinden) yılbaşı şapkaları, elimizde uzun ince bir dal, öbür elimizde capri sun, bayır aşağı kayıyorduk. Sonra da starfaksta kahve içip evlerimize dağıldık günlük rutinimizi yerine getirmişcesine. Sevdim ben bu olayı. Güzeller güzeli ceyhun, bebişler bebişi ceyhun. Ense köküme kar topları yağdıran ceyhun. Diyor ve susuyorum artık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder