12 Ocak 2010 Salı

"Hayalet olmak"

Aklıma Freddy Mercury geliyor bu gün devamlı, hiç bir şeyle bağlantı kuramıyorum.

Geçenlerde Çınarımla aramızda şöyle bir konuşma geçti. Bir ay sonra 2. yıldönümümüz olduğundan tatlı bir heyecan hissediyordum. Ne bileyim, bi toplanırız birileriyle poker filan oynarız, eğlenceli olur diyordum içten içe. Bir yandan da elimde takvim, 11 Şubat'ın hangi güne geldiğine bakıyordum. Ama hevesim kursağımda kaldı çünkü bu ulvi gün Perşembeye geliyordu. Adeta romantik komedi yaşıyordum, tek başıma. (Bu arada gerçekten poker oynarız diye düşündüm, ama o düşünce nerden çıktı bilmiyorum. Ne kadar da gereksiz.) Hay aksi ! Perşembe günü okullar da açılmış olurdu şimdi. Çınarım Kocaelide ben burda okul da açık, zor olurdu o işler. Çınar "Belki gelirim ciğerim.Belli mi olur." dediyse de belli ki biz 2. yılımızı beraber geçiremicez. Yani öyle çok isterdim ki aslında 11 Şubatta şöyle Taksim'e gidelim, klasik davranışlarımızı sergileyelim ama o günü farklı şehirlerde geçirmeyelim.
Ben ay dönümü de, yıldönümü de hatırlarım arkadaş. Bi kere nesi saçma? Ben her ay çınarımın bana vardığı günü kutluyorsam bunun nesi saçma? O da hatırlıyor, iyi ki de hatırlıyor. Aslında hiç hatırlayamaz böyl şeyleri. Ama benim hoşuma gittiğini bildiği için hatırlıyor. Ya ay dönümü hadi neyse de, yıldönümü bence kutlanmalı. Koskoca 2 yılı devirmişiz yani.
"Gelirim belki" dedi ya, bi yandan içim kıpırdadı, bi yandan acaip geyik yapasım tuttu "Düşünsene yarim, 1000. yıldönümümüzü kutluyormuşuz. Taksimde hayalet şeklinde geziyormuşuz,trinity içiyormuşuz." dedim bunu çok da komik bularak. Aslında hiç komik değilmiş şimdi farkediyorum.Ve sonrasında Taksimde hayalet olursak neler yapacağımız hakkında bir saat konuştuk. Cidden çok eğlenceli olurmuş yahu, bi kere insanların içinden geçe geçe yürüyebiliten oluyor. Yemek yiyoruz alttan dökülüyor. Emo görürsek korkutuyoruz. Kaseyi çizdirme derdi yok.Halay çeke çeke saint antuan'dan içeri giriyoruz, istersek rahibeleri fortluyoruz.Arada Fredi merküri de gelir bizle takılır. Hatta belki de isteyen tüm arkadaşlar katılır. Ama o zaman anlamsız bir yıldönümü olur. İkimiz olalım bide maksimum acaip biri daha olsun. Hayalet olma konsepti zaten acaipliği de beraberinde getirecektir ama olsun.Hayalet olsun,candan olsun. Yiğitcanın da dediği gibi "Derisi parlayan, yavşak Twilight vampirlerini sevmiyoruz."
Uzun lafın kısası, ay dönümü,yıldönümü çok da saçma değil abi. Ben tarihlerle olaylar arasında ilişki kurmayı seviyorum belki. Çok önemsiyorum belki de yaşadığım her anı.
Ve Çınarımı..

2 yorum:

  1. Ya Melike'yle biz günlerin hesabını çoktan kaçırdık, çok fenayız valla.

    YanıtlaSil
  2. bizim de 11i değil aslında, baya bi zaman sonra hadi madem 11i olsun demiştik :D

    YanıtlaSil